Otelde alacağımız kahvaltımızın ardından Afrosıob hızlı treni ile Büyük İskender, Cengiz Han gibi tarihi şahsiyetlerin fethetmek için mücadele verdikleri, Timur’un imparatorluk başkenti Semerkant’a ulasıyoruz, dünya kültürlerinin kavşak ve buluşma noktası tarihi Semerkant eski adıyla MÖ 7. yüzyılda kurulan Antik Afrasiab şehri, en önemli gelişimini 14. yüzyıldan 15. yüzyıla kadar Timurlular döneminde yaşadı. Göreceğimiz başlıca anıtlar arasında Registan meydanı ve medreseler topluluğu, Bibi-Khanum Camii, Shakhi-Zinda yerleşkesi ve Gur-Emir (Timur mozalesi) topluluğu ile astronomiye hayatını adamış Uluğ-Beg’in gözlemevi bulunmaktadır.Turumuz sonrası akşam yemeğini yedikten sonra konaklamamız Semerkand'ta otelimizde olacak.

Otelde kahvaltımızı aldıktan sonra  Afrosıob hızlı treni ile Buhara’ya hareket. Ipek Yolu üzerinde yer alan Buhara şehrinin yaşı 2000'den fazladır. Büyük ölçüde bozulmadan kalmış kentsel dokusuyla Orta Asya'daki bir ortaçağ kentinin en eksiksiz ve çok iyi korunmuş örneğidir. Özellikle ilgi çekici anıtlar arasında 10. yüzyıl Müslüman mimarisinin baş yapıtları ve çok sayıda 17. yüzyıl medreseleri yer almaktadır.  Buhara’da yapacağımız eski şehir turunda Karahanlı döneminde yapılmış minaresi şehrin en önemli sembolü olan Kalan Camii , Mir-i Arab ve Nadir Bey divan medresesi, Magok-i Attar Camii, Bolo Havuz Mescidi, Uluğbey Medresesi, Leb-i Havuz Külliyesi, Nasreddin Hoca Heykeli görülecek yerler arasında. Turumuz sonrası serbest zamana geçiyoruz. Akşam yemeği sonrası konaklamamız Buhara'da  otelimizde olacak.

Otelde kahvaltımızı aldıktan sonra tarihî İpek Yolu boyunca ortalama 7 saatlik bir otobüs yolculuğu yaparak maveraunnehrın sınırını belirleyen Amuderya’yı ve dünyanın en büyük 15.çölü olan Kızılkum’u geçiyoruz. Çölde kısa bir yürüyüşün ardından  masal şehri Hive’ varış kısa bır yürüyüşün ardından serbest zaman. Akşam yemeğimiz yerel restorantta. Konaklama Hive’de otelimizde.

Oteldeki kahvaltıdan sonra tam gün İpek Yolu’nun masal şehri Hiva’yı yürüyerek keşfediyoruz. Efsaneye göre Hiva, Nuh'un oğlu Sim'in kazdığı Heyvak adlı kuyunun etrafında kurulmuştur. Arkeologlar Hiva'nın M.Ö. VI. yüzyılda zaten var olduğunu ve gerçektende Hayvak olarak adlandırıldığını iddia ediyor. Aynı adı taşıyan kuyu ise hâlâ şehrin merkezinde duruyor. İslamdan önce Hiva bir Zerdüşt şehriydi. 712 yılında Kuteyb İbn Müslim iktidara geldikten sonra Hiva'da bilim adamları ve soylu ailelerin temsilcileri yok edildi. IX-XI yüzyıllarda Hiva büyük bir din ve bilim merkezine dönüştü. Harezmi ve Biruni gibi bilim adamları burada çalıştı. 1220 yılında Hiva, Cengiz Han'ın askerleri tarafından yok edildi. Gezimizde İç han Kale olarak bilinen, adeta bir açık hava müzesi olan sur içindeki Pehlivan Mahmud Türbesi, muhteşem işçiliği ve ahşap sütunlarıyla kendini gösteren Cuma Camii, tüccarların uğrak noktası olması sebebiyle uzun yıllar köle pazarı olarak kullanılan Dervaze Kapısı, Taş Avlu Sarayı, şehrin sembollerinden Kalta Minar ve Ark Kalesi ile İslam Hoca, Muhammed Emin ve Muhammed Rahim Han medresesi, gezeceğimiz yerlerden bazıları. Akşam yemeğimiz sonrası konaklama Hive’de otelimizde.

Sabah 05.30'da odaların boşaltılması ve  havalimanına transfer. Özbekistan Hava Yollarının tarifeli 09.25 seferi ile İstanbul’a uçuş. Yerel saat ile 11:40 'ta İstanbul Havalimanı’na varışımızla birlikte turumuzun ve servislerimizin sonu.